Geçen sene canım oğlum Doğukan’la birlikte Çanakkale’ye gitmeye karar verdik. Çanakkale’de Gezilecek Yerler diye bi araştırma yaptık ama hep kurumsal yerlerin reklam dolu sayfalarıyla karşılaştık. Doğukan da ehliyetini yeni almıştı ve uzun zamandır Çanakkale Şehitliğini görmek istediğinden bahsediyordu. Hem yol tecrübesi edinsin hem de annesinin Çanakkale sözü yerine gelsin diye çadırlarımızı, şişme yataklarımızı bagaja atıp sabaha karşı yola çıktık.
Çanakkale seyahatim unutulmazdı. Çanakkale pek çok kişiye farklı heyecanları aynı anda yaşatan bir güce sahip. Denizi, ılık rüzgârı, kuş sesleri ile huzur verirken; tarihî yolculuğunu yansıtan eserleri, modern yapısı ile aynı zamanda duygulandırıp heyecanlandırabiliyor. Biz oğlumla birlikte Çanakkale’de Gezilecek Yerler listesi hazırladık, işinize yarayacak yerlere birlikte göz atalım. 🙂
Aynalı Çarşı
1890 senesinde yapılmış olan Aynalı Çarşıya girdiğimizde oğlumla birbirimize gülümseyerek Çanakkale içinde Aynalı Çarşı şarkısını mırıldanmaya başladık. Dillerden düşmeyen şarkılara konu olan Aynalı Çarşı; bu şehirde ilk durağımız oldu. Sabah sekizde kapılarını açan çarşının girişinde iki tane ayna var. Belki de adını bu aynalardan aldı. Şunu belirtmek istiyorum; hediyelik eşyalar dolu olan Aynalı Çarşı erken saatlerde kapanıyor. Bu nedenle çarşı ziyaretinizi çok geç saatlere bırakmamanızı tavsiye ederim.
Kordon
Çanakkale ilinin kordonu oldukça meşhur. Sabaha kordon boyunda başlamak ayrı bir keyif veriyor insana. Kordon etrafında dizilmiş kafeteryalarda, denizi seyredip kahvaltı yapmanın ayrı bir haz verdiği kesin.
Turuva Atı
Kordonda gezinirken karşımıza; Truva Atı çıktı. Hakkındaki efsaneyi hatırlayıp güldük. Fakat bu at hikâyesi meşhur olan Turuva Atının taklidi. Brad Pitt’in rol aldığı Truva filmi için yapılmış bu heybetli at; Çanakkale Kordon boyuna ayrı bir hava katmış.
Çanakkale Deniz Müzesi
Çanakkale’ye yolunuz düşerse mutlaka ziyaret etmenizi önereceğim yerlerden biri de Çanakkale Deniz müzesi. Müzede yer alan Nusret Mayın Gemisinin birebir benzeri; Çanakkale Savaşının günümüze gelen en güzel sunumu aslında. Müze içinde pek çok ayrı bölüm bulunuyor; Sergiler, Çimenlik Kalesi, Hediyelik eşyaların bulunduğu ayrı bir bina kesinlikle ilginizi çekecek.
Çanakkale Kent Müzesi
Ücret ödemeden ziyaret edebileceğiniz Çanakkale Kent Müzesi 16:30’da kapanıyor. Çeşitli canlandırmalarla Çanakkale Savaşını tasvir eden ayrıntılar beni oldukça etkiledi. Tarihte yarım asıra yakın bir süre otel olarak kullanılan müze binası; 1800’lü yıllarda yapılmış. Bina en az müzenin kapsamı kadar ilginizi çekecek.
Çanakkale Saat Kulesi
Abdülhamit zamanında, Sancakbeyi olarak görev yapan Cemil Paşa tarafından 1896 senesinde yaptırılan Saat Kulesi; Kent Müzesine oldukça yakın. Yirmi metre civarında bir yüksekliği bulunan kule beş kattan oluşuyor. Sürekli karşımıza çıkan Saat Kulesinin bilhassa gece yapılan ışıklandırması ile görünümü harika. .
Bozcaada Meryem Ana Kilisesi
Buğun hala ibadete açık olan kiliseye girdiğimizde girişte bulunan yazıda 1869 senesinde inşa edildiğini öğrendik. Zaman içinde tahrip olan çan kulesi korunma amacıyla kafes içine yerleştirilmiş.
Çanakkal’ye Gelmek için En Güzel Nedenlerin Başında Bozcada Gelir
Bozcaada Kalesi
Bozcaada’ya deniz yoluyla giderken ilk olarak dikkatimizi oldukça büyük olan Bozcaada Kalesi çekti. Harika bir konuma sahip olduğu kesin. Üç tarafı da denizle çevrili olan Bozcaada Kalesi her yere hâkim durumda. Karaya bağlanan kısmında da içi us dolu on metre civarında bir genişliği bulunan bir hendek yapılmış. Beni çok etkileyen kaleyi bu kente yapacağınız yolculuk sırasında mutlaka görmenizi tavsiye ederim.
Bozcaada Şarap Fabrikaları
Şarap ve Bozcaada o kadar birbiriyle bütünleşmiş ki; şarap denildiğinde kesinlikle akla Bozcaada geliyor. Evliya Çelebinin meşhur Seyahatnamesinde bile konusu geçen Bozcaada Şaraplarının oldukça meşhur olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Bu adada altı tane şarap fabrikası bulunuyor ve bu fabrikalar belli aralıklarla şarap tadım turları düzenliyor. Şarap sevmeseniz bile Çanakkale’ye gittiğinizde; Bozcaada’ya da uğrayıp şarap tanıtım turlarına kesinlikle katılın.
Kilitbahir Kalesi
1462 senesinde Yakup Bey tarafından yapılan kale; İstanbul’un fetih edilmesinin ardından boğazların denetimi ve kontrolü amacıyla inşa edilmiş. Üç yapraklı yoncayı andıran bir savunma sistemi bulunan Kilitbahir kalesi ilginizi çekecek bir yapıya sahip.
Parion Antik Kenti
Çanakkale iline bağlı Biga ilçesinde bulunan antik kent; Kemer köyünde yer bulunuyor. Bizans imparatorluğu hüküm sürerken bölgenin en önemli piskoposluk merkezlerinden biri olan Parion Antik Kenti kalıntıları arasında bulunan Roma villasını, odeon yapısını ve tiyatroyu mutlaka görmenizi öneririm.
Çanakkale Şehitliği
Çanakkale yolculuğumuza zemin hazırlayan Çanakkale Şehitliği ise mistik havası ile insanı kendinden geçiriyor. Her gelişimde tüylerimi diken diken yapan, kalbimin deli gibi çarpmasına neden olan şehitlik; bu şehre yapacağınız gezi sırasında özellikle görmeniz gereken en önemli nokta.
Seramik Müzesi
Çanakkale seramiklerinin tarih boyunca aldığı yol ile, gelişmesini oldukça güzel sergileyen, müze kapsamında en çok ilgimizi çeken yerlerden biri de seramik yapmayı denediğimiz atölye oldu. Oldukça keyifli zaman geçirdiğimizi söyleyebilirim.
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı
Oldukça etkileyici bir yer olan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkını gezerken bir rehber tutmanızı tavsiye ederim. Parkı gezerken Çanakkale Savaşınında şehit olan askerlerimizin için yapılmış şehitlikler ve anıtlarla karşılaştık. Etkileyici bir atmosfere sahip olan parkta bulunduğumuz süre içinde o zamanlara defalarca kez gidip geldik.
Truva Antik Kenti
Yurdumuzda yer alan en önemli antik kent sıfatını alan Truva Antik Kenti; 5000 seneden fazla bir tarihi geçmişe sahip. 1996 senesinde milli park statüsüne geçen antik kent; Unesco Dünya Mirası Listesi‘nde yer alıyor.
Assos
Eğer yaz aylarında Çanakkale’ye geldiyseniz; mutlaka yolculuğunuz sırasında Assos’a inerek deniz keyfi yapmanızı öneririm. Ulaşımı biraz zor. Dar ve karanlık bir yoldan gidiliyor, bu nedenle Assos’a gün ışığında gitmenizde fayda var.
Adatepe Köyü
Çanakkale’de Gezilecek Yerler diye arattığımızda sadece şehitlik çıkıyordu. Aslında Çanakkale’yi yaşamak için buraya en az 1 hafta ayırmanız lazım. Biz nerelere gitsek diye düşünürken bir çok efsaneye konu olan Kaz dağlarının eteklerinde bulunan köy çıktı karşımıza. Olağanüstü bir oluşuma sahip. Oksijen deposu olarak bilinen dağda yürüyüş ve bisiklet parkurları da mevcut. Dağ sporlarını seviyorsanız; bu bölgede oldukça keyif alacaksınız.
Babakale
Osmanlı Döneminde yapılan kaleler arasında en sonuncu olarak bilinen Babakale; bıçak atölyeleri ve balıklarıyla adından söz ettiriyor. Atölyelere yaptığımız ziyaret sırasında; üç yüz seneden daha eski el yapımı bıçaklarla karşılaştık. Babakale’ye uğrayıp balık yemeden dönmeyin.
